UNIDEF, İkinci 10 Yıl için Yeni Stratejisini Belirledi: Geliştir, Derinleş, Paylaş

 

UNIDEF, İkinci 10 Yıl için Yeni Stratejisini Belirledi: Geliştir, Derinleş, Paylaş

 

Türk ateşli silah sektörünü daha üst seviyelere taşıma hedefiyle kurulan, bu hedef doğrultusunda silah entegrasyonları konusunda yurt içi ve yurt dışında başarılı projelere imza atan UNIDEF, kasım ayında 10’uncu yılını kutladı. 2013 yılında kuruluşunun üzerinden 1 ay geçmişken Hava Kuvvetleri Komutanlığının AS532 Cougar helikopterlerine, M134 Minigun’ın entegrasyonu projesini alarak dikkatleri üzerine çeken ve devam eden süreçte başarılarını sürdüren UNIDEF, yerli ve milli imkanlarla tasarladığı silah mesnetleri ile farklı platformlara silah entegrasyonu projeleri yaptı ve bu alanda bir ürün ailesi oluşturdu. UNIDEF Kurucu Ortağı Cem Kurter, firmanın gelecekte yeni ürün geliştirmekten ziyade mevcut ürünlerin başka kabiliyetlerle birleştirilmesine odaklanacağının altını çizerek, “Önümüzdeki 10 yıl, üzerinde çalıştığımız mevcut sistemleri daha da geliştirip, bunların müstakil satışları ya da bunları başka sistemlerle entegre ederek satmak için çalışacağız.” dedi.

 

CANiK News: Kasım ayında UNIDEF’in kuruluşunun 10. yılını kutluyorsunuz. Öncelikle UNIDEF’in kuruluşuna giden süreci ve kurulduktan sonraki ilk adımlarınızı kısaca anlatır mısınız?

 

Cem KURTER: UNIDEF’in kurucu ortakları olan Kayhan Av Tüfekleri ve Samsun Yurt Savunma (SYS) firmalarının ortakları Burak İlgün ve Cahit Utku Aral ile birbirimizi sadece sektörden değil okul yıllarımızdan da tanıyorduk. Sektördeki çalışmalarımız belli bir olgunluğa eriştiğinde, üç arkadaş bir araya geldik ve yaklaşık 2 yıl süren bir beyin fırtınası ve hazırlık aşamasından sonra, savunma ve havacılık sanayisinde bir ortaklık kurma kararı aldık. Ortaklığımızın amacı esasında; Türkiye’deki ateşli silah sanayisinin seviyesini çok daha yukarılara taşıyabilmekti. Ateşli silah sanayisini, savunma ve havacılık sanayisi olarak tanımladığımız daha üst seviyedeki dünyaya entegre edebilmek için Kasım 2013’te UNIDEF’i kurma kararı aldık. Kuruluşumuzdan 1 ay kadar sonra, Hava Kuvvetleri Komutanlığımız (Hv.K.K.lığı), envanterindeki AS532 Cougar helikopterlerini silahlandırmak amacıyla Minigun entegrasyonu projesini başlattı. Bu gelişme, UNIDEF’i kurma yolunda yaptığımız hazırlıkların ve öngörülerimizin ne kadar doğru olduğunun adeta bir kanıtıydı. Küçük bir ekiptik ama olağanüstü bir çalışma temposu içerisine girdik ve 30 Aralık’ta teklifi yetiştirdik. Birkaç hafta sonra da 2014 yılının Ocak ayında açılan ihaleyi kazandığımızı ve projenin bize verildiğini öğrendik. Bu bizim için bir dönüm noktasıydı.

 

UNIDEF ile Bir Hayal Gerçeğe Dönüştü

CANiK News: UNIDEF’in kuruluşu için “Bir hayalin gerçeğe dönüşmesiydi” diyebilir miyiz?

 

Cem KURTER Evet, “bir hayalin gerçeğe dönüşmesi” çok doğru bir tanımlama olur. O hayal şuydu; savunma ve havacılık sanayisi, çok geniş bir alan; farklı bilimsel alanların ve mühendislik kabiliyetlerinin bir arada çalıştığı bir sektörden bahsediyoruz. Ateşli silahlar kısmı, sadece Türkiye’de değil dünyanın geriye kalanında da bu dünyaya çok entegre olabilmiş değil. Bir silahı kolaylıkla başka bir platforma entegre edemezsiniz. Bu yüzden kabiliyetler hep daha düşük seviyelerde kalıyordu. Biz de bu kabiliyetlerimizi daha yukarı seviyeye çıkarıp, savunma ve havacılık sanayisine nasıl entegre edebiliriz diye hayal kuruyorduk. İşte bu ilk proje, bu hayalin gerçekleşmesine vesile oldu.

 

CANiK News: Halihazırda devam eden CH-47 Chinook helikopterlerinin silahlandırılması çalışmanızda hangi aşamadasınız?

 

Cem KURTER: Özel Kuvvetler Komutanlığı ve Kara Havacılık Komutanlığının envanterindeki CH-47 Chinook helikopterlerine öz savunma kabiliyeti kazandıracak bu projede, helikopterin sol pencere ve sağ kapısı için mesnet ve mühimmat kutusu tasarımı yaptık. Hava platformlarında hassas standartlar ve kısıtlar olması nedeniyle her bir mesnet için özgün tasarım yapılması gerekiyor. Biz de bu doğrultuda özel arayüzler oluşturarak bağlantı noktaları için cıvata ve somun bağlantıları ürettik. Sol pencerede seri üretim aşamasındayız. Sağ kapı için tasarladığımız silah mesnedi de prototip olarak hava atışında denendi ve onaylandı. Bu onayla sağ kapıda da seri üretim aşamasına geldik. CH-47’deki tasarımımız çok inovatif oldu; çünkü ihtiyaca yönelik olarak tasarladık. Bu çözümümüz, global pazardaki diğer CH-47’ler için de önemli bir seçenek olacak.

 

Ambargolara Karşı Mücadele Edildi

CANiK News: Türkiye’ye açık ya da örtülü ambargoların uygulandığı dönemlerde, yaşanan birtakım tedarik problemlerini çözmek gibi işlerin de altına imza attınız. Bunlara da değinerek UNIDEF’in geride kalan 10 yılını değerlendirmenizi istesek neler söylersiniz?

 

Cem KURTER: Bir dönem, Türkiye’deki çeşitli kullanıcıların ihtiyacı olan, özellikle 7,62 mm ve 12,7 mm hafif ve ağır makineli tüfeklerin ithalatını neredeyse tek kaynak olarak yapıyorduk. O dönemlerde Türk savunma ve havacılık sanayisi bu silahları henüz üretemiyordu. Daha sonra 15 Temmuz süreci yaşandı ve Türkiye bir takım seri ambargolara maruz kaldı. Bunların bazıları açık bazıları örtülü ambargolardı. Bizim ihracat izinlerimiz reddedildi. Bu önemli bir süreçti; çünkü o dönem Türkiye’deki terör faaliyetleri de artmıştı ve bu da bir güvenlik zafiyeti oluşturuyordu. Şirket olarak bir inisiyatif alarak hem Washington’da lobi faaliyetlerini yürüttük hem Türkiye’deki yetkili mercileri bilgilendirdik. İlgili tüm taraflarla yürüttüğümüz açık iletişim ve koordinasyon sürecinin sonrasında da bu kısa süreli ambargoların kaldırılarak Türkiye’ye ihtiyaç duyulan silahların satışının devam etmesinde rol oynadık. Pek bilinmese de bunlar çok önemli stratejik gelişmelerdi.

 

Adım Adım Uzaktan Komutalı Silah Sistemlerine Doğru

CANiK News: UNIDEF’in uzaktan komutalı silah sistemlerine yönelmesi nasıl oldu?

 

Cem KURTER: Biz UNIDEF’i kurduğumuzda en büyük hedeflerimizden biri de ateşli silahlar alanında Türkiye’ye teknoloji kazanımı sağlayabilmekti. Lisans altında üretim ya da bir teknolojinin tümüyle satın alınıp Türkiye’de üretim yapılması gibi konularda da yoğun çalışmalar yapıyorduk. Bu süreçte de AEI Systems ile tanıştık. Firmanın düşük geri tepmeli 30x113 mm VENOM LR topunu da gündemimize almıştık. AEI Systems'in sahipleri firmayı satmak istediklerini söylediklerinde, biz de ortağımız SYS’nin firmalarına talip olduğunu söyledik. Bu süreç, yaklaşık 2 yıl süren görüşmeler neticesinde, SYS’nin AEI Systems’ı satın almasıyla sonuçlandı. SYS’nin CANiK M2 QCB 12,7 mm ağır makinalı tüfeği üzerine çalışmaya başlaması da bu alandaki faaliyetlerimizin seyrinde etkili oldu. Son kullanıcılarla temaslarımızda, 12,7 mm ve üstü kalibrelerdeki ağır silahların, tek başlarına kolaylıkla satılamayacağını gördük. Kullanıcı, silahın bir sistemin parçası olmasını istiyordu. Bu süreçte yavaş yavaş uzaktan komutalı silah sistemlerine yönelmeye başladık. Bu çalışmalar da bize 2020 yılında UNIROBOTICS’in kuruluşuna giden yolu açtı diyebilirim.

 

UNIDEF Kuvvet Çarpanı Oluşturacak Çözümlere Odaklandı

CANiK News: Tüm bu gelişmeler ışığında, bugün UNIDEF’in kendini nasıl konumlandırdığı, neden bu şekilde konumlandırdığı, bu konumlandırmanın kendisine ve sektöre katkıları hakkında değerlendirmelerinizi paylaşır mısınız?

 

Cem KURTER: Baktığınız zaman şu anki yapılanmamızda SYS ve AEI Systems tarafında silah, UNIROBOTICS tarafında da stabilize silah kuleleri var… Bundan sonra UNIDEF, bu kabiliyetleri kullanarak kuvvet çarpanı oluşturabilecek daha üst sistem entegrasyon projelerine doğru gitmek istiyor. Bunun için ne gerekiyorsa; donanım, yazılım, elektronik, mekanik vb. konularında paydaşlarımız ile beraber kabiliyetlerimizi geliştirerek entegrasyon projelerine odaklanacağız. Bu çerçevede bütün mühendislik ekibimizi de UNIROBOTICS’e kaydırdık. UNIDEF, şu anda tümüyle iş geliştirme, pazarlama, satış ve sistem entegrasyon çözümleri konusunda çalışıyor.

 

“Macera Arayışında Değiliz”

CANiK News: UNIDEF’in ikinci 10 yılı için planlarınız ve beklentileriniz nelerdir?

 

Cem KURTER: Son 3 yıldır UNIROBOTICS’e çok büyük yatırım yaptık ve TRAKON, TRAKON TARGAN, TRAKON Lite ve TRAKON Crew milli uzaktan komutalı silah kulesi (UKSS) ailesi ortaya çıktı. Bu yüzden önümüzdeki 10 yılda, daha çok bu ürünlerin tek başlarına ya da diğer bazı sistemlerle entegre edilerek bir kuvvet çarpanı olabilecekleri şekilde satışına odaklanmak ve ciro hedeflerimize ulaşmak istiyoruz. Mümkün olduğu kadar düşük maliyet ve yüksek kârlılıkla sermaye birikimi sağlayacağız; ana hedefimiz bu. Bize göre özel bir şirketin öncelikli yapması gereken kâr odaklı olabilmek. Mühendislik odaklı yapılarla bunu başarmak, bugün net bir şekilde görüldüğü üzere çok zor. Bu konu çok önemli. Her ne kadar son dönemde popülerliği artsa da savunma ve havacılık sanayisi aslında çok riskli bir sektör. Bizim müşterimiz milyonlar değil, çok dikkatli olmak lazım. Bu çerçevede ürünlerimizle yüksek pazar hacmi yakalamak hedefimiz var. UNIDEF ve UNIROBOTICS’te macera arayışında değiliz. Şu anda Türk firmalarının ihracatta istenilen hedefleri yakalayamıyor olmasının altında da aşırı ürün ve proje üretmelerinin yattığını düşünüyorum. Derinleşme lazım; biz de derinleşmek istiyoruz.

Önümüzdeki 10 yıl, üzerinde çalıştığımız mevcut sistemlerin müstakil satışları için ya da bunları başka sistemlerle entegre ederek satmak için çalışacağımızı vurgulamak istiyorum. Bu noktada sektör paydaşlarıyla proje ortaklıkları yaparak birlikte daha büyük sistemler ortaya koymak ve bunları beraber pazarlamak istiyoruz. Proje ortaklığı yapmayı, birbirimizi tekrarlamamak adına, kaynaklarımızı verimli kullanmak ve bağlantılarımızı birbirimizin yararına kullanmak adına çok önemsiyoruz.

Bugün itibariyle ihracat konusunda hedef pazarlarımız arasında Afrika ve Uzak Doğu ön planda. Avrupa pazarı da özellikle deniz sistemleri kısmıyla radarımıza takılmaya başladı. Avrupa pazarında Almanya, İngiltere ve Fransa kısmında rekabetçi avantaj yaratıp dikkat çekecekmişiz gibi gözüküyor. Güney Amerika pazarına girmemiz ise hem coğrafi uzaklık hem de büyük devletlerin hegemonyası nedeniyle biraz vakit alacaktır.

 

UNIDEF Kurucu Ortağı Cem Kurter’e, zaman ayırıp sorularımızı cevaplandırdığı ve verdiği bilgiler için okuyucularımız adına teşekkür ediyoruz.