CANiK’in Yeni Fabrikası “CANiK Tesis 4”, Çevresindeki Binaların İçe Dönük Tavrına Bir Başkaldırı Niteliğinde
Samsun Yurt Savunma’nın amiral gemisi CANiK’in yeni fabrikası “CANiK Tesis 4” (Tesis 4), Samsun Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) hizmete girmek için gün sayıyor.''
CANiK’in Yeni Fabrikası “CANiK Tesis 4”, Çevresindeki Binaların İçe Dönük Tavrına Bir Başkaldırı Niteliğinde
Samsun Yurt Savunma’nın amiral gemisi CANiK’in yeni fabrikası “CANiK Tesis 4” (Tesis 4), Samsun Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) hizmete girmek için gün sayıyor. Çarpıcı bir tasarım diline sahip olması ve esnek tasarımıyla dikkat çeken tesis, transparan (planer) cephe kullanılarak dörtgen prizma şeklinde projelendirilmiş bir cam küp tesis olarak, tüm OSB’deki kapalı, içe dönük tavra karşı bir başkaldırıyı da simgeliyor. Projenin mimarı Pınar Erol, Tesis 4’ün tasarım aşamasından bugününe kadar yaşanan gelişmeleri, CANiK News okuyucuları için anlattı.
CANiK News: Pınar Hanım, savunma ve havacılık sanayisindeki büyümesini hızla sürdüren CANiK, 4’üncü tesisini faaliyete geçirmeye hazırlanıyor. Projedeki rolünüzü ve yeni tesisin fikir aşamalarını anlatır mısınız?
Pınar EROL: Projenin mimari tasarım ekibinin başında yer aldım. Tesis 4’ün yer alacağı alana ilk gittiğimde hissettiğim, eski yapının varlığını ve ölçeğini kabul etmek oldu. Bu kapalı alana ihtiyacımız vardı. İlk adımımız, CANiK’in kurumsal gücünü ve yaptığı işi betimleyecek nitelikte yapılar silsilesi kurgulamak oldu. Bunlar da üretim kapasitesi ve ihtiyaçları doğrultusunda belirlendi. CANiK’in büyümesine paralel olarak, mimari tasarımın da markanın vizyonu ve gücüyle örtüştüğünü düşünüyorum.
CANiK News: Tesis 4’te, yeni bir bina tasarlayıp inşa etmek yerine, mevcut bir yapıyı dönüştürmek tercih edildi. Mevcut bir yapıyı dönüştürmek daha zor değil mi? Bu tercihin arkasında yatan motivasyonu paylaşır mısınız?
Pınar EROL: Mevcut yapıyı dönüştürmek, dışarıdan bakıldığında belki daha kısıtlayıcı olarak algılanabilir. Bu konuda haklısınız. Diğer yandan, elimizde bir yapı vardı ve biz de aslında bundan -her anlamda- daha fazlasını istiyorduk. Tek bir yapıyla kalmayıp kurguyu diğer yapılarla belirleyici kılarak oluşturmak, projenin ana temasıydı. Mesleki donanımın getirdiği azim de burada devreye girdi. Ekibim ve benim için üretimi ve istihdamı destekleyen vizyoner bir projede başından sonuna kadar yer almak, yap-boz parçaları gibi tüm detayları, işinde deneyimli ustalar ve zanaatkârlarla bir araya getirmek, son derece keyifli ve gurur verici oldu.
CANiK News: Projenin tasarım stratejisini belirlerken nelerden ilham aldınız? Yapının mimarisi hangi simgeleri barındırıyor?
Pınar EROL: Tesis 1’deki gibi detaylarla zenginleştirilmiş, olabildiği her noktada transparan olabilen ve iç-dış ilişkisini koruyabilen mimari bir dil ortaya koyduk. Büyük, kapalı, vurucu bir kütlenin, üretimi vurgularken yerleşkeyi de imgelemesini hedeflemiştik. Saha içi ve dışı ekiplerde, mimari dilin benimsenmesi ve detayların uygulamaya dökülmesi de dâhil tüm konularda ilgi ve sorumluluk bilinci oluştu. Bu da ortaya başarılı bir iş çıkmasını sağladı.
CANiK News: Mimaride tasarım ve uygulama, iki ayrı gerçeklik olarak göze çarpıyor. Her tasarım, uygulama aşamasında bazı tadilatlara uğrar. Bu projenin tasarımı ve uygulaması arasındaki tutarlılık oranı ne oldu?
Pınar EROL: Tesis 1’de olduğu gibi burada da tasarım, uygulamayla çok iyi senkronize oldu. Bu konuda deneyimliydik. Karşılaşacağımız sorunlara ve çözülmesi gerekebilecek detaylara karşı hazırlıklıydık. Her zaman bir B planımız da vardı. “As built” dediğimiz, projenin son halinin şantiye revizeleri ile hazırlanması, hep yaşanmıştır ve yaşanacaktır. Bunların hepsini kontrollü olarak ve mimari dili bozmadan gerçekleştirdik. Uygulamada, proje bütününe yönelik, çözüm odaklı müdahaleler ve iyi bir ekiple yüzde yüz bir sonuca ulaşabilirsiniz. Tesis 1 yerleşkesindeki deneyimlerimiz ve teknik kadro ile projelendirme ve şantiye aşamalarındaki karşılıklı koordinasyonumuz, proje başarısının yapı taşlarından biriydi.
CANiK News: Tesis 4’ün teknik özelliklerini anlatır mısınız?
Pınar EROL: Tesis 4, Samsun OSB’de, 9.000 metrekarelik bir parselde projelendirildi. Parselde, 4.000 metrekare oturumlu, daha önce çikolata fabrikası olarak kullanılan binadaki çelik taşıyıcı yapı ve betonarme eklentileri, statik açıdan değerlendirildi. Sadece çelik yapı karkas sistemi ve çatı örtüsünün korunmasına karar verildi. Mevcut yapı içinde, idari birim ve mavi yakalıların ortak alanları için yeni bir betonarme yapı projelendi. Ama diğer birimler, bu kadar şanslı değildi. Üretim için gerekli açıklık ve yüksekliğin fazla oluşundan dolayı ön gerilimli sistem tercih edildi. Zemin taşıma gücü yetersiz olduğundan, C ve B bloklar ile cam küp, fore kazıkla temel öncesinde güçlendirildi. Bu aşamada, kendi alanında uzman mühendislik ekipleri ile koordineli bir çözüm ortaklığı gerçekleştirildi.
Teknik kadro, üretim işlemine göre makine yerleşimlerini ve diğer alanların ihtiyaçlarını belirleyerek hazırlanan proje üzerinde konumlandırdı. Zaman zaman yerinde müdahaleler ve proje revizyonları ile detay çözümler üretmek zorunda kalsak da ciddi mekanik ağ gerektiren tesiste, mimari tasarımın ana ilkelerinden taviz vermeden, mekanik prensiplerin uygulanması desteklendi. Tesis 4, tasarım aşamasının başından itibaren hem mimari hem de mühendislik bilgileri kullanılarak, belirli bir esneklikle tasarlandı.
CANiK News: Yaklaşık 4 yıldır devam eden CANiK inşaat faaliyetlerini rakamlarla ortaya koyduğumuzda karşımıza nasıl bir tablo çıkıyor?
Pınar EROL: CANiK inşaat faaliyetlerine bir göz attığımızda; renovasyonu ve eklenen birimleri ile Tesis1, 7.500 metrekarelik parselde 8.450 metrekare kapalı alana sahip olup, hâlihazırda idari birimler bu yapıda yer alıyor. Buna ilave olarak hemen hemen eş zamanlı olarak inşası tamamlanan Tesis 3’te 8.000 metrekare alan mevcuttur. Tesis 2’ye baktığımızda ise 3.600 metrekarelik bir alandan söz edebiliriz. Şu an inşası süren Tesis4 ise 9.000 metrekarelik parselde 11.000 metrekarelik kapalı alana sahip. Tesis 4’ün tamamlanması ile toplamda Samsun OSB’de 28.100 metrekarelik parselde 31.050 metrekare kapalı alana kavuşmuş olacağız.
CANİK News: Tesis 4’ün tasarımı, CANiK’in vizyonuyla nasıl örtüşüyordu?
Pınar EROL: Eski yapıdaki cephe kaplamasının karakteristik özelliğini yeni tasarımda da koruyarak mevcut yapıya yönelik bir dizi çarpıcı tasarım stratejisi geliştirdik. Tasarım, CANiK’in gelecek hedeflerini, cesaretini, ciddiyetini ve vizyonunu yansıtmalıydı. Tüm birimler, birbirleriyle köprü veya bağlantı koridorları ile ilişkilendirildi. Tüm konsept, tanımlı ortak alanlar ve peyzaj ile de desteklendi. İki ana yapıyı birbirine bağlayan ve transparan cephe kullanılarak oluşturulan dörtgen prizma cam küp, tüm OSB’deki kapalı ve içe dönük tavra bir başkaldırı olarak tasarlandı. Bu tür üretim içerikli projelerde, yapılar silsilesi ile çözüme gitmeyi daha rasyonel buluyorum. Tek bir kabuk yerine geçişler yapmak algıyı daha da zenginleştiriyor. Yukarıda da değindiğim gibi, ortaya çıkan mimari tasarım, CANiK’in büyümesine paralel olarak, markanın vizyonunun ve gücünün bir yansıması niteliğinde.
Mimar Pınar Erol’a, zaman ayırıp sorularımızı cevaplandırdığı ve verdiği bilgiler için okuyucularımız adına teşekkür ediyoruz.
Samsun Yurt Savunma’nın amiral gemisi CANiK’in yeni fabrikası “CANiK Tesis 4” (Tesis 4), Samsun Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) hizmete girmek için gün sayıyor. Çarpıcı bir tasarım diline sahip olması ve esnek tasarımıyla dikkat çeken tesis, transparan (planer) cephe kullanılarak dörtgen prizma şeklinde projelendirilmiş bir cam küp tesis olarak, tüm OSB’deki kapalı, içe dönük tavra karşı bir başkaldırıyı da simgeliyor. Projenin mimarı Pınar Erol, Tesis 4’ün tasarım aşamasından bugününe kadar yaşanan gelişmeleri, CANiK News okuyucuları için anlattı.
CANiK News: Pınar Hanım, savunma ve havacılık sanayisindeki büyümesini hızla sürdüren CANiK, 4’üncü tesisini faaliyete geçirmeye hazırlanıyor. Projedeki rolünüzü ve yeni tesisin fikir aşamalarını anlatır mısınız?
Pınar EROL: Projenin mimari tasarım ekibinin başında yer aldım. Tesis 4’ün yer alacağı alana ilk gittiğimde hissettiğim, eski yapının varlığını ve ölçeğini kabul etmek oldu. Bu kapalı alana ihtiyacımız vardı. İlk adımımız, CANiK’in kurumsal gücünü ve yaptığı işi betimleyecek nitelikte yapılar silsilesi kurgulamak oldu. Bunlar da üretim kapasitesi ve ihtiyaçları doğrultusunda belirlendi. CANiK’in büyümesine paralel olarak, mimari tasarımın da markanın vizyonu ve gücüyle örtüştüğünü düşünüyorum.
CANiK News: Tesis 4’te, yeni bir bina tasarlayıp inşa etmek yerine, mevcut bir yapıyı dönüştürmek tercih edildi. Mevcut bir yapıyı dönüştürmek daha zor değil mi? Bu tercihin arkasında yatan motivasyonu paylaşır mısınız?
Pınar EROL: Mevcut yapıyı dönüştürmek, dışarıdan bakıldığında belki daha kısıtlayıcı olarak algılanabilir. Bu konuda haklısınız. Diğer yandan, elimizde bir yapı vardı ve biz de aslında bundan -her anlamda- daha fazlasını istiyorduk. Tek bir yapıyla kalmayıp kurguyu diğer yapılarla belirleyici kılarak oluşturmak, projenin ana temasıydı. Mesleki donanımın getirdiği azim de burada devreye girdi. Ekibim ve benim için üretimi ve istihdamı destekleyen vizyoner bir projede başından sonuna kadar yer almak, yap-boz parçaları gibi tüm detayları, işinde deneyimli ustalar ve zanaatkârlarla bir araya getirmek, son derece keyifli ve gurur verici oldu.
CANiK News: Projenin tasarım stratejisini belirlerken nelerden ilham aldınız? Yapının mimarisi hangi simgeleri barındırıyor?
Pınar EROL: Tesis 1’deki gibi detaylarla zenginleştirilmiş, olabildiği her noktada transparan olabilen ve iç-dış ilişkisini koruyabilen mimari bir dil ortaya koyduk. Büyük, kapalı, vurucu bir kütlenin, üretimi vurgularken yerleşkeyi de imgelemesini hedeflemiştik. Saha içi ve dışı ekiplerde, mimari dilin benimsenmesi ve detayların uygulamaya dökülmesi de dâhil tüm konularda ilgi ve sorumluluk bilinci oluştu. Bu da ortaya başarılı bir iş çıkmasını sağladı.
CANiK News: Mimaride tasarım ve uygulama, iki ayrı gerçeklik olarak göze çarpıyor. Her tasarım, uygulama aşamasında bazı tadilatlara uğrar. Bu projenin tasarımı ve uygulaması arasındaki tutarlılık oranı ne oldu?
Pınar EROL: Tesis 1’de olduğu gibi burada da tasarım, uygulamayla çok iyi senkronize oldu. Bu konuda deneyimliydik. Karşılaşacağımız sorunlara ve çözülmesi gerekebilecek detaylara karşı hazırlıklıydık. Her zaman bir B planımız da vardı. “As built” dediğimiz, projenin son halinin şantiye revizeleri ile hazırlanması, hep yaşanmıştır ve yaşanacaktır. Bunların hepsini kontrollü olarak ve mimari dili bozmadan gerçekleştirdik. Uygulamada, proje bütününe yönelik, çözüm odaklı müdahaleler ve iyi bir ekiple yüzde yüz bir sonuca ulaşabilirsiniz. Tesis 1 yerleşkesindeki deneyimlerimiz ve teknik kadro ile projelendirme ve şantiye aşamalarındaki karşılıklı koordinasyonumuz, proje başarısının yapı taşlarından biriydi.
CANiK News: Tesis 4’ün teknik özelliklerini anlatır mısınız?
Pınar EROL: Tesis 4, Samsun OSB’de, 9.000 metrekarelik bir parselde projelendirildi. Parselde, 4.000 metrekare oturumlu, daha önce çikolata fabrikası olarak kullanılan binadaki çelik taşıyıcı yapı ve betonarme eklentileri, statik açıdan değerlendirildi. Sadece çelik yapı karkas sistemi ve çatı örtüsünün korunmasına karar verildi. Mevcut yapı içinde, idari birim ve mavi yakalıların ortak alanları için yeni bir betonarme yapı projelendi. Ama diğer birimler, bu kadar şanslı değildi. Üretim için gerekli açıklık ve yüksekliğin fazla oluşundan dolayı ön gerilimli sistem tercih edildi. Zemin taşıma gücü yetersiz olduğundan, C ve B bloklar ile cam küp, fore kazıkla temel öncesinde güçlendirildi. Bu aşamada, kendi alanında uzman mühendislik ekipleri ile koordineli bir çözüm ortaklığı gerçekleştirildi.
Teknik kadro, üretim işlemine göre makine yerleşimlerini ve diğer alanların ihtiyaçlarını belirleyerek hazırlanan proje üzerinde konumlandırdı. Zaman zaman yerinde müdahaleler ve proje revizyonları ile detay çözümler üretmek zorunda kalsak da ciddi mekanik ağ gerektiren tesiste, mimari tasarımın ana ilkelerinden taviz vermeden, mekanik prensiplerin uygulanması desteklendi. Tesis 4, tasarım aşamasının başından itibaren hem mimari hem de mühendislik bilgileri kullanılarak, belirli bir esneklikle tasarlandı.
CANiK News: Yaklaşık 4 yıldır devam eden CANiK inşaat faaliyetlerini rakamlarla ortaya koyduğumuzda karşımıza nasıl bir tablo çıkıyor?
Pınar EROL: CANiK inşaat faaliyetlerine bir göz attığımızda; renovasyonu ve eklenen birimleri ile Tesis1, 7.500 metrekarelik parselde 8.450 metrekare kapalı alana sahip olup, hâlihazırda idari birimler bu yapıda yer alıyor. Buna ilave olarak hemen hemen eş zamanlı olarak inşası tamamlanan Tesis 3’te 8.000 metrekare alan mevcuttur. Tesis 2’ye baktığımızda ise 3.600 metrekarelik bir alandan söz edebiliriz. Şu an inşası süren Tesis4 ise 9.000 metrekarelik parselde 11.000 metrekarelik kapalı alana sahip. Tesis 4’ün tamamlanması ile toplamda Samsun OSB’de 28.100 metrekarelik parselde 31.050 metrekare kapalı alana kavuşmuş olacağız.
CANİK News: Tesis 4’ün tasarımı, CANiK’in vizyonuyla nasıl örtüşüyordu?
Pınar EROL: Eski yapıdaki cephe kaplamasının karakteristik özelliğini yeni tasarımda da koruyarak mevcut yapıya yönelik bir dizi çarpıcı tasarım stratejisi geliştirdik. Tasarım, CANiK’in gelecek hedeflerini, cesaretini, ciddiyetini ve vizyonunu yansıtmalıydı. Tüm birimler, birbirleriyle köprü veya bağlantı koridorları ile ilişkilendirildi. Tüm konsept, tanımlı ortak alanlar ve peyzaj ile de desteklendi. İki ana yapıyı birbirine bağlayan ve transparan cephe kullanılarak oluşturulan dörtgen prizma cam küp, tüm OSB’deki kapalı ve içe dönük tavra bir başkaldırı olarak tasarlandı. Bu tür üretim içerikli projelerde, yapılar silsilesi ile çözüme gitmeyi daha rasyonel buluyorum. Tek bir kabuk yerine geçişler yapmak algıyı daha da zenginleştiriyor. Yukarıda da değindiğim gibi, ortaya çıkan mimari tasarım, CANiK’in büyümesine paralel olarak, markanın vizyonunun ve gücünün bir yansıması niteliğinde.
Mimar Pınar Erol’a, zaman ayırıp sorularımızı cevaplandırdığı ve verdiği bilgiler için okuyucularımız adına teşekkür ediyoruz.
